Close

04/01/2018

Yaprak dökümü ve katma değer

Aydınlatma sektörü son 10 senede LED ile beraber karşı konulmaz bir değişim geçiriyor. 20 Ağustos tarihinde bu konu ile ilgili uzun bir yazı kaleme almıştım. “Vahşi batı veya LED sonrası aydınlatma endüstrisi” başlıklı yazıyı şu linkten okuyabilirsiniz. http://bit.ly/vahsi-bati

Bu değişim her büyük değişimde olduğu gibi hem sektörün oyuncularını hem de kurallarını derinden etkiledi. Bu sene ardarda önemli uluslararası üreticilerden kötü haberler aldık. Ciroları, bilgi birikimleri ve yaklaşımları ile fark yaratmış bazı dünya markaları ya Türkiye pazarından çekildi ya da ülkedeki etkinliğini azalttı. Bu gidişatta maalesef ülkemizin içinde olduğu politik ve ekonomik şartların etkisi olsa da bu gelişmeler başka bir noktayı da işaret ediyor, Türkiye pazarı’na inanç azalıyor.

Çok sığ olarak tarif edebileceğim bir bakış açısı ile “ne güzel, yerli ve milli markalar ön plana çıkacak ve daha fazla kazanç elde edecekler” diyebilirsiniz. Kaçırdığınız önemli nokta ise şu: bu firmalar sadece ürün satmıyorlar aynı zamanda bilgi birikimleri ile pazarı eğitiyorlar.

Kaliteli ve üst düzey ürünlerini pazarlamak için bir yandan genel tanıtımlar ile pazarın büyümesine katkıda bulunurken diğer yandan son kullanıcıları bilinçlendirerek kalitenin aranır bir şey olması için çaba gösteriyorlar. Bu durum da zincirleme olarak aynı rekabet ortamından beslenen üreticilerimiz için de gelişme fırsatı ve imkanı yaratıyor.

Her fırsatta söylüyorum, aydınlatma yapı üretim sürecinin son vagonuna sıkışmış bir halde zaten önemsenmiyor. Kalmayan bütçe, enerji ve zaman içerisinde değersiz atfediliyor. Ve tamamen paraya endeksleniyor. Bu durumu değiştirmek zorundayız. Bakın, değiştirirsek iyi olur demiyorum. Değiştirebilmek hepimizin hayatta kalma formülü. Asıl sormanız gereken soru, siz bu değişim için ne yapıyorsunuz?

Sektörde yer aldığım günden beri 2 organizasyonu asla kaçırmıyorum. Konferans olarak PLDC, fuar olarak ise Light+Building. Hatta her zaman “yeni bilgi edinmek” adına en ufak bir fırsatı kaçırmak istemediğimden bir gün önce gidip bir gün sonra dönüyorum. Her iki organizasyon da, bana nefes alma ve tekrar sektöre olan inancımı tazeleme şansı veriyor. Çünkü ancak buralarda “para, para, para” dışında ışığın hayatımıza katkısı ve aydınlatmanın ister bina ister şehir ölçeğinde ne kadar büyük bir öneme sahip olduğununu görmemi sağlayan sohbetlerin, ortamların içerisinde oluyorum. Boğucu pazar şartlarımızın dışına çıkma fırsatları olarak faydalanıyorum.

Sadece fiyatın konuşulmadığı, katma değerli ürünler için de pazarın geliştiği bir ortam için bahsi geçen firmaların katkısı yadsınamaz. Bu yaprak dökümü bize zaten çok büyük olmayan ve mantar gibi çoğalan yeni oyuncuları ve tamamen fiyat odaklı rekabet ortamı ile neredeyse bir kum havuzu tadındaki pazarımız için daha da kötü günlerin habercisi. Eğer tüm sektör olarak “fiyat” dışında bir şeylerin konuşulması için çaba göstermezsek, kum havuzuna kaçan suya engel olamaz, hepimizi yok edecek bir çamurun içerisine saplanırız.

Bunun gerçekleşmemesi için son kullanıcıdan, tasarımcısına, üreticisinden distribütörüne hepimize düşen görev bir yandan ışığın ve aydınlatma tasarımının önemini vurgularken diğer yandan yaptığımız her işte “katma değeri” aramak ve yaratmak.

Bir sonraki sayımıza kadar ışıkla kalın…

Emre Güneş
PLD Türkiye

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir